DİĞER
"Dede Korkut hikâyelerinde en sevdiğim, en hayran olduğum karakter Banıçiçek. Onun özgünlüğü tek başına hikâyeleri bir başyapıt yapmaya yeter bence. Banıçiçek, Bamsı Beyrek’in karısı. Araştırmacılar Bamsı Beyrek ile Odysseus, Banıçiçek ile de Penelope arasında paralellik kurarlar. Ama bence Banıçiçek Penelope’den daha ilginç bir karakterdir."
Romandaki tek hakikat, Ferit’in annesinin ölmüş, babasının Avrupa’ya kaçmış, kız kardeşinin veremle mücadele ediyor oluşu ve Ferit’in fakirliğidir
Yazarın bireyden, bireyin kendiliğinden ve özgürlüğünden yola çıkarak kurgulamayı tercih ettiği haliyle Ferit imandan (doğu) uzaklaştıkça psikanalizin (batı) ideal nesnesi/hastası haline gelir
Tepedeki Kadın, Bir Hal Var Sende, Bir Fasit Daire ve Karayel Üşümesi kitaplarıyla tanıdığımız, Haldun Taner Öykü Ödülü sahibi Berna Durmaz'ın yeni kitabı Metal Hayatlar'dan K24 okurları için tadımlık bir bölüm...
Edebiyat eleştirmenlerimiz ve edebiyat tarihimiz Nezihe Meriç'i gerçekten unutmuşlar mıdır? Ya da “hangi” edebiyat tarihinden mi bahsediyoruz? Nezihe Meriç'i arayalım ki bulalım...
Hüznengiz Bir Arabesk'in karakterlerinden Refik Çelebizade konunun özüne bir türlü gelemiyor. Bunun, İbrahim Yıldırım’ın roman anlayışında yapısal bir özellik olduğunu düşünüyorum...
Zebercet’i modernist edebiyatın tanımlarıyla bağdaştırabiliriz ama geriye cevaplanması güç bir soru kalıyor: ülkenin içinde bulunduğu siyasî ve iktisadi koşulları düşündüğümüzde o tarihlerde neden böyle bir hikâyenin kaleme alındığı...
Döneminde göz ardı edilen Aylak Adam romanının zaman içerisinde edebiyat gündemimize geri dönüşünü nasıl değerlendirmeli? Bir kitap ya da yazar nasıl “doğru” anlaşılır? “Biliyordu; anlamazlardı” diye biten bir romanı “doğru” anlamak nasıl mümkün olur...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık